29. Uluslararası Karacaoğlan Âşıklar Bayramı Feke’de Tarihi Bir Coşkuyla Kutlandı Feke, 17 Eylül 2025 tarihinde unutulmaz bir güne daha ev sahipliği yaptı. 29. Uluslararası Karacaoğlan Âşıklar Bayramı, Feke Karacaoğlan Kültürünü Yayma, Yaşatma ve Kültür Derneği tarafından, Feke Belediyesi’nin katkıları ve Gersan A.Ş. Yüksel Kardeş’in ana sponsorluğunda Feke Devlet Bahçeli Stadyumu’nda gerçekleştirildi. İlk selamlama konuşmasını, Karacaoğlan...
29. Uluslararası Karacaoğlan Âşıklar Bayramı Feke’de Tarihi Bir Coşkuyla Kutlandı
Feke, 17 Eylül 2025 tarihinde unutulmaz bir güne daha ev sahipliği yaptı. 29. Uluslararası Karacaoğlan Âşıklar Bayramı, Feke Karacaoğlan Kültürünü Yayma, Yaşatma ve Kültür Derneği tarafından, Feke Belediyesi’nin katkıları ve Gersan A.Ş. Yüksel Kardeş’in ana sponsorluğunda Feke Devlet Bahçeli Stadyumu’nda gerçekleştirildi.
İlk selamlama konuşmasını, Karacaoğlan Derneği Başkanı Âşık Eyyubi gerçekleştirdi. Eyyubi, Karacaoğlan’ın Anadolu’nun gönül dünyasında açtığı pencerelere değinerek, bu mirası yaşatmanın önemini vurguladı.
““Göğçe’den çıktım çocuktum.
Feke’ye geldim ayıktım.
Kozan’da sıcaktan bayıktım.
Karacaoğlan dön obana”
Zamanda yolculuk yapan kalabalık, bu dizelerle Karacaoğlan’ın sesini adeta yüzyıllar öncesinden duyar gibi oldu.
Feke Belediye Başkanı Cömert Özen de yaptığı konuşmada, “Bu topraklarda doğan Karacaoğlan, Feke’nin en kıymetli mirasıdır. Bizler de bu mirası sonsuza kadar yaşatacağız” diye konuştu.
Ardından kürsüye çıkan Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Çağdaş Türk Lehçeleri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Çeribaşı, Karacaoğlan’ın yalnızca bir halk ozanı değil, aynı zamanda bir “ortak kültür dili” olduğuna dikkat çekti. Çeribaşı, “Karacaoğlan, Anadolu’dan Türkistan’a uzanan gönül köprülerinin en güçlü sesidir” ifadelerini kullandı.
“Kozan dağından neslimiz,
Arı Türkmen’dir aslımız,
Varsak’tır durak yerimiz,
Gurbette yâr eğler bizi.”
Daha sonra Otağ TV adına Karacaoğlan belgeseli yapımcısı ve eğitimci Okan Arık, söz alarak hazırladıkları belgesel çalışmalarından bahsetti. Arık, “Karacaoğlan, doğduğu Göğceli köyünden dünyaya açılmış bir ses olmuştur. Onun eserlerini görselleştirip yeni nesillere aktarmak, bizler için büyük bir görevdir” dedi.
Karacaoğlan’ın “Üryan Geldim Üryan Giderim” eserindeki şu dizeye değinen Arık, aslında Karacaoğlan’ın aynı zamanda tasavvufi yönünü olduğuna vurgu yaptı. Bir hak aşığı olarak ta bilindiğine Müslüman Türk çocuğu olarak bu bölgede yetişip Türkistan coğrafyasına kültürümüzü ve dilimizi taşıdığını vurguladı.
“Güzel sever diye isnad ederler
Benim Hakk’tan özge sevdiğim mi var.”
Konuşmaların ardından sahneye çıkan halk ozanları, sazları ve yanık sesleriyle Karacaoğlan’ın dizelerini yeniden diriltti. Âşıklar, Feke’nin Göğceli köyünde doğup büyüyen büyük ustanın eserlerini seslendirerek katılımcılara dört yüzyıllık bir zaman yolculuğu yaşattı.
Coşkunun doruğa çıktığı gecede, Karacaoğlan’ın sesi âdeta Toros dağlarının yamaçlarından yankılandı. Katılımcılar, hem duygulandı hem de büyük bir gurur yaşadı.
“İki güzel bir bahçeye girince,
Bülbül olup dallarında ötesim var.
Seher vakti bir güzele görünce,
Varıp o yar yolunda ötesim var.”
Şölen, katılımcıların alkışları eşliğinde sona ererken, Feke halkı ve davetliler unutulmaz bir gece yaşadı.